Sevgili Fizyoyaşam okurları, sizlere bu yazımızda bir çok insanın hayat kalitesini düşüren, günlük yaşam aktivitelerinden geri koyan bel fıtığını anlatmak istiyoruz.

Öncelikle dünya üzerinde bir çok insanın şikayetçi olduğu bel fıtığı, vücudumuzda bel bölgesinde  5 adet omur kemiğinin birbiri arasındaki biyomekanik durumunun bozulmasına bağlı olarak ortaya çıktığı sevimsiz bir durumdur. Bu omurlar arasında aktarımın daha yumuşak ve stabil olmasını sağlayan disklerin zamanla yıpranarak bulunduğu omur seviyesindeki sinire yaptığı bası olarakta bilinir. Bu diskler içi sıvı dolu olan kıkırdak yapıda olup aynı zamanda omurgamızın esnek olmasını da sağlamaktadırlar. Bel fıtığı için bu esneklik olmazsa olmazdır. Bu disklerin yerinden oynaması sinirlere baskı yapmalarına sebep olur ki, bu baskı sonucunda da hayat kalitesini düşüren, günlük yaşamı çekilmez hale getiren ağrılar meydana gelir.

svdfsvgdfvsdsddFıtıkların en çok görüldüğü bölge bel bölgesidir. Ağrıların başladığı ilk bölge burasıdır ve zamanla kalça ve bacaklara da yayılan ağrının da sebebi burası olacaktır. En çok L5-S1 ve L4-5 seviyesinde görülür. Etkilenen sinir bası yaptığı köke bağlı olarak, ilgili dermatomlarda uyuşma , duyu kaybı , güç kaybı ve tendon reflekslerinde kayıplar ortaya çıkar.

 

 

 

Fıtık oluşumunun pek çok nedeni çevresindeki kasların kısalarak ağrılara neden olduğu bilinmektedir. En basiti arka bacak kaslarınızın kısalması belinizi tam hareket ettirememeye ve akabinde yanlış ağırlık aktarımına neden olacak ve bel ağrısı yaşayacaksınız.

Belirtmeliyiz ki oturma pozisyonunda  belinize binen yük ayakta durmaktan daha fazladır.

 

 

 

 

Bel fıtığı sebeplerini sıralayacak olursak;

  • Uzun süre hareketsiz kalıp aynı pozisyonda çalışmak(masa başı işi olanlar),
  • Yanlış ağırlık aktarımı
  • Yeterli egzersiz yapamamak,
  • Omurga sağlığına dikkat etmemek,
  • Orantısız artan kilo varlığı,
  • Ağır yük kaldırma,
  • Genetik faktörler gibi listeyi devam ettirebiliriz.

Birçok insanın fıtıkları olduğu ve bu fıtıklarla yaşamına devam ettiği aşikar. Nitekim ilerlemiş ve semptom vermiş bulgular derhal tedavi edilmelidir. Fizyoterapistler tarafından egzersizin türüne, sıklığına, süresine ve şiddetine göre programlar oluşturulmalıdır.

Verilecek bu egzersizler kişiye özel olarak planlanmalı ve uygulama aşaması bireyler tarafından ihmal edilmemelidir. Sizde omurga sağlığınızı düşünüyor ve risk faktörleri içerisinde hayatınızı sürdürüyorsanız lütfen bizimle iletişime geçiniz. Bizi Instagram da takip etmeyi unutmayın.

Leave A Comment